Obsesyon nedir? Kompulsiyon Nedir? Obsesyon ve Kompulsiyon Türleri Nelerdir?
- Doç. Dr. Alparslan Cansız
- 18 Eki 2023
- 2 dakikada okunur
Obsesyon gündelik hayatta ara ara duyduğumuz ama dilimizde olmayan bir kelime. Bu nedenle sözlüğe ya da arama motorlarına obsesyonunun anlamını bulmak için baktığımızda, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre takıntı olarak ifade edilmektedir. Kendi gözlemime göre takıntı kelimesi obsesyonun karşılığı olsa da halk arasında bazen kuşkuya da takıntı denmektedir. Yine hastaların obsesyon için en sık kullanıldıkları kelimenin vesvese olduğunu söyleyebilirim.
Obsesyonlar zihne istemsizce gelen ve kişide sıkıntı oluşturan düşünceler, görüntüler olarak tanımlanabilir. Kişiler genellikle bu düşüncelerin gelmesini istemezler ve mümkünse kaçınmaya çalışırlar. Hatta bir imkan olsa da zihnimi boşaltsam, düşüncelerimi silsem, doktor bey düşünceleri yok eden, beyine format atan bir tedavi yok mu gibi ifadelerle sıklıkla başvururlar. Genellikle düşüncelerden kaçmak, uzaklaşmak ya da onların yıpratıcı etkilerini azaltmak için sergilenen davranışlara ise kompulsiyon adı verilir. Kompulsiyonlar genellikle obsesyonların tersi niteliğinde davranışlardır.
Obsesyonlar genellikle şüphe (kapıyı kapattım mı?, ocağı söndürdüm mü?, ütünün fişini çektim mi? ) temizlik (oturduğum yerde mikrop, kan, kir, meni vb. var mı idi?, elimi koyacağım yer temiz mi?) çirkin düşünceler (Allah, peygamber, saygı duyulan kişiler, anne-baba hakkında onların özel hallerini düşünme, bu konularda aklına hayaller gelmesi) dürtü (ona dokundum mu? vb.) ya da saldırı (birine zarar verir verir miyim? Birini yaralar mıyım? vb.) temalarında olur. Kompulsiyonlar da bu istemsiz düşüncelerin yarattığı sıkıntıları azaltmak için şüpheye karşılık kontrol etme, kapıyı tekrar tekrar, ocağı geriye dönüp gelerek, ütünün fişini de son kez bakayım diyerek; çirkin düşünceler geldiğinde kendi kendine mırıldanma, dualar okuma; dürtü şeklinde olduğunda zarar verebileceği endişesini yaşadığı kişiden uzaklaşma, ona dokunmama, sarılmama ve aynı ortamda kalmama şeklinde olur.
Obsesyonlar ve kompulsiyonlar toplumda %70’e varan yaygınlıkta görülebilir. Her zaman tek başına patolojik ya da anormal olarak kabul edilmezler. Önemli olan bu düşünce ve davranışların kişinin yaşamında meydana getirdiği etkidir. Kompulsiyonlar kişinin gündelik zamanının önemli bir kısmını alır, çoğu zaman 1 saatten daha uzun olur. Kişi bunları yerine getirmezse kendini kötü hisseder ve gündelik işlerini yerine getiremez. Bu duruma ulaşmış bir tabloya obsesif-kompulsif bozukluk adı verilir ve tedavi gerekmektedir. Obsesif-kompulsif bozukluğun ne olduğuna dair soruları bir sonraki yazıda cevaplayacağım. Sağlıklı günler.
Comments