Kumar Bağımlılığı Nedir?
- Doç. Dr. Alparslan Cansız
- 22 Mar 2024
- 3 dakikada okunur
Kumar bağımlığı ya da problemli kumar oynama davranışı kumarın yol açtığı ekonomik ya da tıbbi sorunlara rağmen kumar oynamaya devam etme davranışıdır. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin hazırladığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Kitabı (DSM)-5’e göre ayrı bir psikiyatrik bozukluk olarak sınıflandırılmaktadır. Günümüzde davranışsal bağımlılıklar adı verilen geniş bir yelpazenin üyesi olarak kabul edilmektedir. Genelde davranışsal bağımlılıklar özelde de kumar bağımlılığı birçok özelliği ile psikoaktif (uyuşturucu) madde bağımlılıklarına benzer özellikler taşımaktadır. Ayrıca kumar bağımlılığı tek başına olabileceği gibi başta alkol ve diğer uyarıcı (met vs.) olmak üzere diğer psikoaktif madde bağımlılıkları ile birlikte bulunabilmektedir.
BİR KİŞİ NEDEN KUMAR BAĞIMLISI OLUR?
Bir kişinin neden kumar bağımlısı olduğuna o kişi özelinde yanıt vermek güç olsa da yapılan araştırmalar kumar bağımlılığı için risk yaratan etkenleri ortaya koymaktadır. Biyolojik ve çevresel faktörler kumar bağımlılığın gelişiminde benzer oranda rol oynamaktadır.
Kumar bağımlılığı, erkeklerde kadınlara göre, gençlerde ise yaşlılara göre daha sık görülmektedir. Ayrıca eşlik eden diğer bir bağımlılık ya da psikiyatrik hastalığın olması kumar bağımlılığı riskini artırmaktadır. Kişilik özelliklerinden yeniliğe açık, dürtüsel, risk almaya yatkın, heyecan/haz odaklı gibi özelliklere sahip bireylerde riskin arttığı bilinmektedir. Ayrıca kumar bağımlıların birçok bilişsel çarpıtmaya başvurduğu da bilinmektedir.
Kişiler arası ilişkilerde yaşanan sorunlar, stresle düşük başa çıkma becerilerine sahip olmak, ailede bağımlı rol model bireyin olması, düşük sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeye sahip olmak, iş- finans ile ilişkili sorunlar gibi çevresel koşullarda da kumar bağımlılığı riskinin arttığı bilinmektedir.
KUMAR BAĞIMLISI OLDUĞUNU NASIL ANLAR?
Bir kişinin kumar bağımlısı olup olmadığının kararının verilebilmesi için psikiyatrik değerlendirme yapılması gerekmektedir. Psikiyatrik değerlendirmede DSM-5 tanı ölçütleri baz alınarak mevcut belirtilerin kumar bağımlılığı tanısını karşılayıp karşılamadığı ya da bağımlılık açısından ne düzeyde bir risk bulunduğu saptanır.
DSM-5’in 12 maddede özetlediği belirtilerden en az 4’nün kişide bulunması ile o kişide kumar bağımlığı olabileceği akılda bulundurulmalıdır. Bu maddeler kişinin kumar oynama davranışını denetleyememesi, sıkça kumar üzerine düşünmesi ve oynamak için arayışta bulunması, kumar oynamadığında ya da ironik olarak oynadıktan hemen sonra huzursuzluk yaşaması, kumar oynamanın kişide finansal, ya da kişilerarası diğer alanlarda sorunlara yol açması ve sürekli artan miktarlarda kumar oynamak gibi belirtileri kapsayan maddelerdir. Bunlardan biri ya da birkaçı olduğunda kişinin kumar bağımlılığı açısından risk altında ya da bağımlı olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
KUMAR BAĞIMLILIĞI TEDAVİSİ
Kumar bağımlılığının tedavisi çok yönlü ve iş birliği gerektiren bir tedavi yöntemidir. Hekimin farmakolojik ve psikoterapi uygulamalarının yanı sıra; aileyi bilgilendirmesi ve sürece katılımını sağlaması çok önemlidir. Tedavi sürecinde aile ya da sosyal desteğin katılımı zaruridir.
Şu an için kumar bağımlılığının tedavisinde kullanılmak üzere onaylanmış herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Bununla birlikte diğer bağımlılıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ödünç olarak kumar bağımlılığı tedavisinde kullanılmaktadır. İlaçlar eşlik eden diğer psikiyatrik hastalıkların ya da eşik altı belirtilerin tedavi edilmesine ve kumar bağımlılığı için risk yaratan koşulların hafiflemesine katkı sağlamaktadır.
Psikoeğitim, danışmanlık, motivasyonel görüşme gibi teknikler kullanılmakla birlikte kumar bağımlılığının tedavisinde şu an için kabul görmüş en etkin tedaviler kabul kararlılık terapisinin de üyesi olduğu bilişsel davranışçı tedavilerdir. Değerlendirme görüşmesini takiben kişide kumar bağımlılığına yatkınlık yaratan bilişsel çarpıtmalar ya da soruna katkı sağlayan davranışlar ele alınarak, kişinin kumar ile ilişkisinin kesilmesi hedeflenir.
Son olarak aile ya da sosyal destek sisteminin de tedaviye katılımı ve bu konuda hastaya yardımcı olması çok önemlidir. Psikiyatrist tarafından aileye ve hastaya düşen ödevler ve sorumluluklar hatırlatılır ve ortak bir ekip anlayışı ile tedavinin yürütülmesi sağlanır.
KUMAR BAĞIMLILIĞI BİTER Mİ?
Kumar bağımlılığı özellikle yeni formları (sanal, iddia, yatırım araçları vb.) ile birlikte gideren artan sıklıkta izlenmektedir. Bu konuda araştırma yapmanın güçlükleri göz önünde bulundurularak yaygınlığın gelişmiş ülkelerde %0,5-3 arasında olduğu ifade edilmektedir. Kumar bağımlılığının bu kadar yaygın olmasının nedenlerinden biri de sık depreşme oranlarının olmasıdır. Diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kumar bağımlılığında da yineleme oranı yüksektir. Tedavinin başlangıcından uzun süre sonra bile hastanın yineleme açısından dikkatli ve özenli olması gerekmektedir. Tedavi sürecinde hastalığın hekime geldiği akut koşullara ek olarak uzun erimli bir planlama yapılmalı ve yineleme riski sürekli göz önünde bulundurulmalıdır. Hem hasta hem de aile tarafından tedavideki uygulamalara dikkat edildiği takdirde kumar bağımlılığında olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Comments